Bu toprakta doğdum ben,
Bu toprakta öleceğim.
Gökten indirip ay-yıldızı
Üstüne kan dökeceğim.
..
Ankara’da yoktur işim.
Belimde kasatura, elimde G3
Dağlar gibi eğilmez başım.
Vatan aşkıdır aşım
…
Bir kurşun deler göğsümü
Bir mayında uçar kolum bacağım
Bayrak için doğdum-yaşadım
Vatana kurban adağım
Er doğdum; şehit olacağım.
…
Baba ocağımda tabuttayım
Eşim, dostum, herkes üzgün.
Tüm Türkiye ağlarken bana,
Ey Siyasetçi! Sen hazırladın bunu
Yok mu hiç özürün?
…
Yok mu hiç değerim,
Ahmet Türk’ün burnu kadar?
Yok mu, Amerika’dan değil
Ankara’dan Anama,
Başsağlığı dileyecek,
iktidar.
…
Bakanlar gider Ahmet Türk’e
Ala-yı vala ile
Cenazemde ağlıyorken on binler
Potemyalı’nın çocukları
Sormadılar bile.
…
Aslan bakan, dükkan açar,
Hızlı vekil, inci saçar (!)
Herkese mansıp veren iktidar,
Benim cenazemden kaçar.
…
Sahi, kim verdi bunlara oyu
Cenazemde hepsi kaçak
İktidar Kürtçülerle kol kola
Muhalefet zaten yok
Şehidim millete kalacak.
…
“Unutulmak ölüm.” derken biz.
“Şehitler ölmez” dersiniz
İki dünyada ellerim yakanızda
Seçerseniz bunları bir daha
Göreceğiz,
Göreceksiniz,
Görüşeceğiz!