Bugün bayram
Bu gün bayram…
Abdulkadir Sezgin’in ifadesiyle:
“İki bayram tanırız ışıktan, nurdan,
Birisi Ramazan, birisi Kurban,
Ya Rab, Bayram eyle bayramımızı,
Yıka gönülleri kirden, çamurdan.”
Bayram kutlamaya cheap MLB jerseys yüzümüz kalmasa da…
İslam’ın son ordusu olan milletimizin geleceği karartılma noktasında olsa da…
“Göz yumma güğneşten her ne kadar nuru kararsa,
Sönmez ebedi; her Back gecenin gündüzü vardır.” İnancıyla bayramınızı kutluyorum.
….
Bayılıyorum şu “eski ülkücüler” lafına…
Başka kullanacak sıfat bulamayanlar, veya eski dönemlerde kazara ülkücü hareketin içinde bulunmuş olmaktan öte vasfı olmayanlar, ticaret ve siyaset sahasında satacak metaı kalmayanlar eski ülkücü kimliklerini Yaz?lar?: ortaya koyuyor ve birilerine ince ince yağ çekerken birilerine de aba altından sopa gösteriyorlar.
“Ülkücü eskisi” olduklarını söyleyemediklerinden “eski ülkücü” sıfatını kullanıyor ve Ülkücülükten geçiniyorlar.
Ülkücülük dinamik bir kavramdır. Zemine ve zaman göre aktivasyonu ve dahası fikri araştırmayı gelişmeyi gerektirir. 80 öncesinde hasbelkader ülkücü grubun içinde bulunmuş, belki bir kaç kitlesel olayda yer almış kişilerin günümüz Türkiye’sinde eski ülkücü kimliklerini ileri sürmeleri cheap nfl jerseys aczin ifadesidir. Aynı acz, ülkücüyüm diyen ve güncel meseleler karşısında eski söylemlere sığınan herkes için geçerlidir.
….
Adam ilkokul mezunu. 80 öncesinde ülkücü hareket içerisinde bulunmuş. O nedenledir ki normal şartlarda asla ulaşamayacağı mevkilere gelmiş. Oralara gelmek için yaşanan bir sürü olayın unutulduğunu sanıyor.
Savunması da hazır: “Ben harekete bağışta (parayı kastediyor) bulundum.”
Ahh, ahhhhh… Sanki tüm varlığını verse o onura bir daha kavuşabilir mi acaba…
Şimdi kalkmış başka cheap nba jerseys çatılar altında ülkücü hareketi eleştiriyor.
Kişi önce kendini bilmeli…
Bu hareket sana daha ne verecek? Ne istiyorsun? Allah’tan kork! Kuldan utan!
….
Öğrencilik dönemlerimden beri ismini duyardım. O dönemde hiç yüzyüze görüşmemiştik. MHP genel başkanlığına aday olduğunda televizyon ekranlarından tanıdım. 1980 sonrası dönemindeki yalpaları söz konusu edildiğinde hoş görü ile karşılamaya çalışmıştık.
Türk Ocağı Başkanlığı yaptığım dönemde konuşmacı olarak davetimiz üzerine Samsun’a geldi ve kendisini yakından tanıma imkanım oldu. İyi bir “ikinci adam” olabileceği; ancak asla “birinci adam”lık için uygun olmadığını düşündüm ve çevreme anlattım.
Bir süre sonra MHP Genel Başkanlığına yeniden aday oldu. Görüşümü soranlara aynı düşüncemi tekrarladım.
Hafta içerisinde Tarsus’ta bir iftar yemeğinde Tayyip Erdoğanla buluştuğu; 45 dakika başbaşa görüştükleri; akabinde “evet”çiler safına katıldığı ve başkanlığına aday olduğu MHP’nin yönetimi için “daltonlar” ifadesini kullandığı haberleri geldi.
1997’de sahneye elele çıktığı kişilere yöneltmişti bu suçlamayı…
Yine bir pazarlık yapmıştı. Bilemediğimiz-açıklanmayan bir menfaat karşılığında (kişisel tahminimdir) yuvayı vurmakta beis görmemişti…
…..
Kurucular kurulu diye bir grup ortaya çıktı ve “evet”çiler safına katıldı.
1968’den beri ülkücü hareketle ilgiliyim. Hiç birini tanımıyorum. Bu olaya kadar kurucular kurulu diye bir oluşum duymamıştım. Çevremdekilere benden eskilere –duayenlere de sordum. Tanıyan çıkmadı. Eski-yeni il başkanları da hiçbirini tanımıyordu. Fahri Uzun tanımıyordu. İbrahim Yolcu tanımıyordu. Turgut Karadağ tanımıyordu. Aksakalların hiç biri tanımıyordu. İçlerinden birini bile tanıyanı bulamadım. Espriyi bir aksakal yaptı. “İçimizden herhangi birimizin wholesale NBA jerseys ismini gaming söylesek bunlardan daha fazla tanınır!”
Allah, akıl-fikir versin ve “HAYIR”lısını crates nasip eylesin diyorum.
