Ah şu Suluovalılar!….

Sekiz-on kişilik bir grupla Suluova’da esnaf ziyaretinde idik.

Bir kahvehaneye girdiğimizde O’nu köşede çay içerken gördüm. Yaşlanmıştı. Seksenin üzerinde olmalıydı. Çepeçevre beyaz hacı sakalı vardı. Gözleri-bakışı ve yüzünün genel hatları değişmemişti. Hemen tanıdım. Baba dostum idi. Dahası 1976’da Suluova’da çalışırken devamlı görüşürdük. İzleyen yıllarda bizim köyden çok samimi bir arkadaşımla dünür olmuştu. Samsun’da bulunduğum sürece gelen gidenle selam gönderirdi. Adının geçtiği her yerde elimden gelen yardımı-hizmeti vermiştim.

Okumaya devam et

Genel kategorisine gönderildi | 3 Yorum

Kitaplar Arasında

Yaz döneminde okuduğum üç yeni kitabı sizlerle paylaşmak istedim.

Bunlardan ilki çok yakın zamanda kaybettiğimiz  dava ve düşünce adamı Necdet Seviç’e ait. “İstiklal harbinde etnik ihanet” başlıklı kitabı Bilgeoğuz yayınları tarafından yayınlanmış. Osmanlı’nın son dönemlerinde başlayan ve Osmanı kimliği altına saklanarak ihanet eden aydın ve askerleri anlatıyor. Mutlaka okunması gereken bir kitap.

Okumaya devam et

Genel kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Aşk Ahlakına Dair

“Karşılıksız aşk sapıklıktır.” buyurmuş beyimiz. -Altmışı aşmış yaşına rağmen- asla karşılıksız bir aşk yaşamayacağını söylemiş, İlhan Şeşen beyimiz. Okumaya devam et

Genel kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Oy Tombulum, Tombulum…

Sıfır bedenlerin moda olduğu günümüze inat, Avşar ozanı Dadaloğlu, yıllar öncesinden güzel kadını “çömeldiğinde göbeği yere değer” şeklinde tarif etmiş. Bir kuzuyu, koyunu, koçu yalnız başına yiyebilen o eski yiğitlerin yanına da öyle hanımlar yakışırmış. Yağsız et yiyen, tatlılardan uzak duran, derisinin üzerinden kemikleri sayılan zamane genç kızlarına ve delikanlılarına inat, atalarımız dağlar gibi yiğitler ve kapı gibi hatunlar imiş. Sekiz-on çocuk doğuranlar da çocuğu tarlaya karnında götürüp kucağında geri getirenler de o kapı gibi hatunlar imiş.

Okumaya devam et

Genel kategorisine gönderildi | 1 Yorum